Tuzla'daki mezarlıktan tersane gözükmektedir. Bu tersanede milyonlar değerinde gemiler inşa edilmekte, inanılmaz karlar kazanılmaktadır. Son 18 ayın bilançosu ise başka rakamları göstermektedir: 18.500 yaralı ve 85 ölü. Tersanede hiçbir güvenlik önlemi uygulanmamakta, ölümle sonuçlanan kazaların tutanakları rötuşlanmaktadır. Film, hakları sömürülen tersane işçilerin haklarını kazanmak için yaptıkları protestoları gösterirken, işçilerin haklarını hatırlatıyor.

"Hoyerswerda" kelimesi yabancı düşmanlığı, sosyal eşitlik hayallerinin küçülmesi, hatta sona ermesiyle eş anlamlı bir kelime. Taylandlı, Ukraynalı ve Iraklı beş genç, ellerinde bir kamerayla evsizler evine, bir okul avlusuna ve alışveriş merkezine giderler. Kanıtlamak istedikleri şey, entegrasyonun aslında sadece iletişimle ilgili olduğudur.

Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla başlayan dönemle birlikte, hızla yayılan sömürgeci savaşlar sonucu, yüzyıllar boyunca verilen mücadelelerle oluşturulan insan hakları hukukunun tamamı ihlal edilmiştir. Türkiye de insan hakları ihlallerinden nasibini almıştır. Devletlerin terk ettiği insan hakları alanında, mücadele halklara kalmıştır.

Film, Avusturya'daki Türk ve Kürt kadınların yaşamlarını anlatıyor. Film süresince yapılan röportajlarda kadınlar gönül ilişkileri, evlilik, heteroseksüellik ve eşcinsellik hakkında tüm fikirlerini açıkça dile getiriyor, klişelerden uzak bir portre çiziyorlar. Film toplumsal ve kişisel sınırları ve bu sınırların nasıl aşıldığını konu ediyor.

60'lı yıllarda işçi olarak Türkiye'den Avusturya'ya getirilen "misafir işçiler"in öyküsü. Onlar ümitleri ve korkularıyla beraber geldiler. Neden onları buraya getirdiler? İçlerinden dokuzu o zor zamanların hikayesini anlatıyor.

Üç çocuk babası İsa Çayırlı çok düşük bir maaşla karanlık, nemli ve pis bir ortamda çalışmaktadır. Zonguldak'da kömür işçisidir. Yapılacak en ufak bir hata İsa'nın ve iş arkadaşlarının hayatına mal olabilir.